
Peki ya sonra? Köpeğin yaşı ilerliyor, belki 6 belki 10 yaşındayken bir gün veteriner köpeğin karaciğerinin, böbreklerinin artık eskisi gibi çalışmadığını söylüyor.... Köpeğimizi o kadar çok sevmişiz ki onu sağlığından etmişiz!
------>
İnsan yemekleri köpekler için uygun değildir, ihtiyaçları olan protein-karbonhidrat-yağ miktarını dengeli biçimde sağlamaz, eksik veya fazla gelir. Aynı zamanda köpeklerin midelerine zarar verebilecek baharatlar da içerir. Çok sevdiğimiz köpeğimizle yemeğimizi paylaşmamız aslında onun ömründen çalar, ileri dönemde karaciğer ve böbrek yetmezliğine neden olur. Bu yüzden köpeklerimizin beslenmelerini yalnızca köpekler için üretilmiş premium veya superpremium mamalarla sağlamalıyız. İlle de mama yerine yemek yedirmek istiyorsak, köpekler için uygun ev yapımı yemek tariflerini araştırabilir, bünyelerine uygun dengeli yemekler pişirebiliriz.
Köpeğimize verdiğimiz her ekstra, bünyesine eklenen ekstra kalorilerdir. Yani yediklerimizi paylaşmayı seçtiğimizde köpeğimiz için aşırı yağ, şeker ve kalori içeren şeyler veriyoruz demektir. Bu durumda köpeğimiz için obezite riski doğar. Küçük ırklarda risk daha yüksektir, sadece birkaç fazladan kalori hızlıca kilo alımına sebep olur. Belki, yalnızca küçük miktarlarda olmak üzere ekstralar verebiliriz, günlük mama miktarını da buna göre azaltmalıyız, ancak bu şekilde kilo alımını önleyebiliriz.
Yağ bakımından yüksek besinler, semptomları hafif bir rahatsızlıktan kan enfeksiyonuna (sepsi) ve hatta iç kanamaya kadar değişen pankreas iltihabına (pankreatit) zemin hazırlar. Tavuk derisi, sosis, kebap, köfte, pizza gibi yağ oranı yüksek besinlerden köpeğin vücut ağırlığına göre her 10kg için 1cm x 1cm'lik parçalardan daha fazlası verildiğinde köpeğimiz risk altındadır. Yine, tuzlu besinler yüksek kalori ve yağ içerdiğinden bu tarz yiyeceklerden de sakınmak gerekir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder